Sami onu durdurmak için hiçbir şey yapmadı.
- Sami didn't do anything to stop it.
Onu bırakmayı denemeliydim.
- I should've tried to stop it.
Kes şunu. O bizim arkadaşımız, değil mi?
- Stop it. He's our friend, isn't he?
Kes şunu. Saçmalıyorsun.
- Stop it. You're being ridiculous.