stop! stay! cease! leave off! forbear

listen to the pronunciation of stop! stay! cease! leave off! forbear
İngilizce - Türkçe

stop! stay! cease! leave off! forbear teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

hold
{i} tutma

Tom gözyaşlarını tutmaya çalıştı. - Tom tried to hold back his tears.

Açık söylemek gerekirse, bu takımın kazanamayacak olmasının sebebi onları geride tutmanızdır. - To put it bluntly, the reason this team won't win is because you're holding them back.

hold
savunmak (mevzi)
hold
sığınacak yer
hold
arkası kesilmemek
hold
bekletme
hold
tutmak

Sadece onun elini tutmak istiyorum. - I just want to hold her hand.

Kız gözyaşlarını tutmak için çok gayret etti. - The girl tried hard to hold back her tears.

hold
farzetmek
hold
devam etmek
hold
{i} tutuş

Tom, Mary ve John'un el tutuştuğunu gördü. - Tom saw Mary and John holding hands.

Sadece el ele tutuşuyorduk. - We were just holding hands.

hold
yapmak

Yarın öğleden sonra ilk olarak personel toplantısı yapmak istiyorum, bu yüzden konferans salonunu ayırır mısın? - I'd like to hold a staff meeting first thing tomorrow afternoon, so could you reserve the conference room?

hold
oluşturm
hold
{f} alıkoymak
hold
{f} barındırmak
hold
{f} geçerli olmak
hold
sahip olmak
hold
{f} dayanmak
hold
{i} geminin iç tarafı
İngilizce - İngilizce
{e} hold
stop! stay! cease! leave off! forbear