İşaretim için beklemede kalın.
- Stand by for my signal.
Emirlerim için beklemede kalın.
- Stand by for my orders.
John, başım derde girdiğinde bana destek olurdu.
- John used to stand by me whenever I was in trouble.
O vaadi destekliyorum.
- I stand by that commitment.
Talimatlar için hazır bekleyin.
- Stand by for instructions.
Onu yapabilirsin! Kim tutar seni. Yardımına hazır olacağım.
- You can make it! Go for it. I'll stand by you.
Onu yapabilirsin! Kim tutar seni. Yardımına hazır olacağım.
- You can make it! Go for it. I'll stand by you.
Even though money is scarce sometimes, Ann stands by her decision to be a full-time mother.
Please stand by for more instructions.
I can't simply stand by and watch you ruin your life.