Stoklar gece boyunca düştü.
- The stocks went down over night.
Herkes stoklarını satmaya çalıştı.
- Everyone tried to sell their stocks.
Lütfen sekreterden ofis malzemelerini, depo odasına stok etmesini isteyin.
- Please ask the secretary to stock the office supplies in the storage room.
Stokta yüzlerce kayıtlarımız var.
- We have hundreds of records in stock.
Tom kesinlikle hisse senedini nasıl alacağını biliyor.
- Tom certainly knows how to pick stocks.
Hisse senedinin yükseleceğinin bir garantisi yok.
- There's no guarantee that the stock will go up.
Lütfen sekreterden ofis malzemelerini, depo odasına stok etmesini isteyin.
- Please ask the secretary to stock the office supplies in the storage room.
Herkes stoklarını satmaya çalıştı.
- Everyone tried to sell their stocks.
Enerji stoklarımızı israf etmemeliyiz.
- We mustn't waste our energy stocks.
Şirketin hisse senedi fiyatı dün fırladı.
- The company's stock price jumped yesterday.
Tokyo borsasında, yaklaşık 450 şirketin hisse senetleri sayaç üzerinde işlem gördü.
- In the Tokyo stock market, stocks of about 450 companies are traded over the counter.
Lütfen sekreterden ofis malzemelerini, depo odasına stok etmesini isteyin.
- Please ask the secretary to stock the office supplies in the storage room.
Hem hisse senetlerinde hem de tahvillerde tasarrufların var mı?
- Do you have savings in both stocks and bonds?
stock sizes.
We have a stock of televisions on hand.
The store stocks all kinds of dried vegetables.
He gave me a stock answer.
Lay in a stock of wood for the winter season.
... I just thought, I can broke stocks. [ Laughter ] ...