Oy kullanmak istemiyor musun?
- Don't you want to vote?
Oy kullanmak için yeterince yaşlı değil misin?
- Aren't you old enough to vote?
Tom oy vermek için yeterince yaşlı değil.
- Tom isn't old enough to vote.
O, oy vermek için yeterince yaşlı değil.
- He is not old enough to vote.
Oylama on altı Mayıs günü gerçekleşti.
- The vote took place on May sixteenth.
Hiç kimse bütçeyi oylamayacak.
- No one will vote for the budget.
Seçim sonucunun yakın olacağı herkes tarafından biliniyordu.
- It was clear to everyone that the vote would be close.
Herkesin oy hakkını kullanması gerekir.
- Everyone should exercise their right to vote.
Biz oy hakkına sahip özgür vatandaşlarız.
- We are free citizens with the right of vote.
Hızlı bir karar için endişeli olduğundan, başkan bir oy için çağrıda bulundu.
- Anxious for a quick decision, the chairman called for a vote.
Kararımı değiştirmiyorum.
- I'm not changing my vote.