stick with

listen to the pronunciation of stick with
İngilizce - Türkçe
beraber kalmak (biriyle)
bırakmamak (bir işi)
(biriyle) beraber kalmak
(bir iş) üzerinde sebatla çalışmaya devam etmek, (bir işi) bırakmamak
(bir iş) üzerinde sebatla çalışmaya devam etmek, (bir işi) bırakmamak. get stuck
in (çamur, kum v.b.'ne)
sopa ile
stick s.o. with
{k} (külfet sayılan bir işi) birine yüklemek, birinin başına bırakmak; (istenilmeyen birini) birinin başına bırakmak
İngilizce - İngilizce
to follow or adhere to

Stick with me, and I'll protect you.

To continue or persist; to stick to

Stick with the curriculum, and I think you'll succeed.

to remain close by
If you stick with something, you do not change to something else. They prefer, in the end, to stick with what they know
keep to; "Stick to your principles"; "stick to the diet"
If you stick with someone, you stay close to them. Tugging the woman's arm, she pulled her to her side saying: `You just stick with me, dear.'
stick with

    Türkçe nasıl söylenir

    stîk wîdh

    Telaffuz

    /ˈstək wəᴛʜ/ /ˈstɪk wɪð/

    Videolar

    ... So if you're a comedian, just stick with what you do best. ...
    ... Life tends to stick with what works ...