İngilizce - Türkçe
stick out teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- çıkıntı yapmak
- uzatmak
- -den dışarı çıkmak
- -den dışarı uzanmak
- dışarı uzatmak
- fırlamak
- çıkıntılı olmak
- (Fiili Deyim ) 1- dışarı çıkarmak , uzatmak 2- çıkıntılı olmak
- dışarı çıkarmak
- ucu çıkmak
- çıkar
Dilini dışarı çıkar ve aah de.
-Stick out your tongue and say aah.
Ağzını aç, dilini çıkar.
-Open your mouth and stick out your tongue.
- çıkar(mak)
- bariz olmak
- çıkmak
- diretmek
- dayatmak
- katlanmak
- dayanmak
- besbelli olmak
- (deyim) stick out for sth. ısrarla istemek
- çıkarmak
- stick out for
- Stick out for sth.: ısrarla istemek
- stick out like a sore thumb
- k. dili kötü bir şekilde göze çarpmak
- stick out tongue
- Dil çıkarmak
- stick out like a sore
- {k} kötü bir şekilde göze çarpmak
- stick out like a sore thumb
- (deyim) üstü kalay altı kaval
- stick out like a sore thumb
- (deyim) yama gibi durmak
- stick out one's tongue
- dil çıkarmak
- jut
- (isim) çıkıntı
- jut
- {f} out çıkıntı yapmak, çıkık olmak
- jut
- {f} çıkmak, uzanmak
- jut
- {f} çıkmak
- jut
- {f} çıkıntı yapmak
- jut
- out çıkıntı halinde dışarı fırlamış olmak
- stick something out
- uzatmak
- jut
- jut çıkıntı yap
- jut
- çıkıntı
- stick it out
- dayanmak
- stick one's neck out
- özünü ateşe atmak
- jut
- çıkıntılı şey
- jut
- jüt out: çıkıntı halinde dışarı fırlamış olmak; çıkıntı yapmak
- jut
- jüt out: çıkıntı yapmak, çıkık olmak
- jut
- sıkıntı
- (one's stomach) to stick out
- karnı şişmek
- stick it out
- sonuna kadar dayanmak
- stick one's chin out
- (deyim) riskli işler yapmak
- stick one's neck out
- {k} kendini tehlikeye atmak, kendini zor bir duruma sokmak
- stick one's tongue out
- dilini dışarı çıkarmak
- stickout
- (Nükleer Bilimler) çıkıntı
- stickout
- çıkar
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
stick out teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- To protrude; to extend beyond
Dorothy looked, and gave a little cry of fright. There, indeed, just under the corner of the great beam the house rested on, two feet were sticking out, shod in silver shoes with pointed toes.
- To persist. See stick it out
- To be prominent, noticeable, or obtrusive
The one red wall really sticks out among all the creamy ones.
- If you stick out part of your body, you extend it away from your body. She made a face and stuck out her tongue at him He stuck his hand out and he said, `Good evening.' to stick your neck out: see neck
- extend out or project in space; "His sharp nose jutted out"; "A single rock sticks out from the cliff
- If something sticks out, it is very noticeable because it is unusual. What had Cutter done to make him stick out from the crowd? to stick out a mile: see mile to stick out like a sore thumb: see thumb = stand out
- If someone in an unpleasant or difficult situation sticks it out, they do not leave or give up. I really didn't like New York, but I wanted to stick it out a little bit longer
- be outstanding, excel; hold a position
- stick out like a sore thumb
- Be very noticeably different, especially in a negative way; to be particularly obtrusive, conspicuous, blatant, or prominent; to attract undue attention or notice
With that guilty smile of his, he stuck out like a sore thumb.
- stick it out
- To persist or continue
Plenty of people begin the training, but few stick it out for the year or two necessary to become proficient.
- stick one's neck out
- To take a risk, putting oneself in a vulnerable position
- stick one's tongue out
- To push one's tongue so that it protrudes from the mouth, especially as a gesture of rudeness
- to stick out
- jut