İşi o kabul etmezse, başkası eder.
- If he doesn't accept the job, someone else will.
Tom Mary'nin başkası ile görüştüğünü bilmiyordu.
- Tom didn't know Mary was seeing someone else.
Sami, Leyla'yı yatakta bir başkasıyla buldu.
- Sami found Layla in bed with someone else.
Benim anadilim bir başkası için yabancı dildir.
- My native language is a foreign language for someone else.
Tom onu başkasına sattı.
- Tom sold it to somebody else.
Benim başkası olduğumu düşündükleri açık.
- It's clear they thought I was somebody else.
My mother's cooking is something else!.