Burada ölmek istemiyorum.
- Ich will hier nicht sterben.
Bugün ölmek için güzel bir gün.
- Heute ist ein guter Tag zum Sterben.
Ölümden önce hayat var mıdır?
- Is there life before death?
İnsan ölümlerinin çoğuna, sigara dumanı neden olmuştur.
- A lot of human deaths are caused by smoking cigarettes.
Jane doğal bir ölümle ölmedi.
- Jane didn't die a natural death.
Tom açlıktan ölmeyecek.
- Tom isn't going to starve to death.
Kaza çok fazla ölüme neden oldu.
- The accident has caused many deaths.
Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
- You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.
Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
- You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.
O, babasının ölümünden sonra işle ilgilendi.
- He took care of the business after his father's death.
Onlar söylenemeyecek miktarda ölüm ve yıkıma neden oldular.
- They caused an untold amount of death and destruction.
Savaş kente ölüm ve yıkım getirdi.
- The war brought about death and destruction in the city.