stehengeblieben

listen to the pronunciation of stehengeblieben
İngilizce - Türkçe

stehengeblieben teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

stopped
durduruldu

Dün gece bir polis arabası tarafından durduruldum. - I was stopped by a police car last night.

Dan bir kontrol noktasında durduruldu. - Dan was stopped at a checkpoint.

stopped
duraklatıldı
stopped
durmuş

Saat durmuş. Yeni bir pil gerekli. - The clock has stopped. It needs a new battery.

Bir gökkuşağı belirmeden önce, hemen hemen yağmur durmuştu. - Scarcely had the rain stopped before a rainbow appeared.

stopped
(sıfat) tıkanık
stopped
{s} tıkanık
Almanca - İngilizce
stopped
pulled up
paused
stood still
Wie auch immer, ähm, wo war ich stehengeblieben?
Anyway, um, where was I?