stehengeblieben

listen to the pronunciation of stehengeblieben
İngilizce - Türkçe

stehengeblieben teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

stopped
durduruldu

Dan bir kontrol noktasında durduruldu. - Dan was stopped at a checkpoint.

Sağanak yağmur nedeniyle maç durduruldu. - The match was stopped due to a thunderstorm.

stopped
duraklatıldı
stopped
durmuş

Durmuş olan bir saat bile günde iki kez doğru zamanı gösterir. - Even a clock that is stopped shows the correct time twice a day.

Bir gökkuşağı belirmeden önce, hemen hemen yağmur durmuştu. - Scarcely had the rain stopped before a rainbow appeared.

stopped
(sıfat) tıkanık
stopped
{s} tıkanık
Almanca - İngilizce
stopped
pulled up
paused
stood still
Wie auch immer, ähm, wo war ich stehengeblieben?
Anyway, um, where was I?