Her iki elini direksiyona koy.
- Put both hands on the steering wheel.
Bir arabanın bir direksiyon simidi vardır.
- A car has one steering wheel.
Ben direksiyonumu sağa çevirdim.
- I turned my steering wheel to the right.
Karlı bir yolda direksiyonu o şekilde çevirirsen, kayarsın.
- If you whip the steering wheel around like that on a snowy road, the car is going to go into a slide.
Bir arabanın bir direksiyon simidi vardır.
- A car has one steering wheel.
Leyla, Sami'nin arabasının direksiyon simidinden damlayan kanı fark etti.
- Layla noticed blood dripping from the steering wheel of Sami's car.
Kasap bir öküz leşinin kemiğini çıkarıyordu.
- The butcher was deboning a steer carcass.
İlk arabamın hidrolik direksiyonu yoktu.
- My first car didn't have power steering.
O araba satıcısı bu kullanılmış Toyota'nın iyi durumda olduğunu söylediğinde bana yanlış bilgi vermiş.
- That car dealer gave me a bum steer when he told me this used Toyota was in good condition.
Televizyon ilettigi bilgilerle insanlari kontrol altinda tutmakla beraber istedigi yöne cekebiliyor.
İlk randevuda, hassas konulardan uzak durmak en iyisidir.
- On a first date, it's best to steer clear of touchy subjects.
I hit a rock with my car and broke the steering.
When planning the boat trip we had completely forgotten that we needed somebody to steer.