Bir hükümet görevlisinin görkemli malikanesi yağmalanmış.
- A government official's stately mansion was looted.
O görkemli bir adamdı.
- He was a stately man.
Minnesota'nın eyalet kuşu sivrisinektir.
- Minnesota's state bird is the mosquito.
Amerika Birleşik Devletleri'nde 50 eyalet vardır.
- There are fifty states in the United States.
Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkentidir.
- Washington is the capital of the United States.
Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ile komşudur.
- The United States borders Canada.
Bugünkü durumundan memnundur.
- He is content with his present state.
Hokkaido kısmı hâlâ doğal durumunda duruyor.
- Part of Hokkaido still remains in its natural state.
Radyasyon sızıntısının durumunu ve güvenliğini belirlemek zordur.
- It is difficult to determine the state and safety of the radiation leakage.
Amerikan hükümeti olağanüstü hal ilan etti.
- The American Government declared a state of emergency.
Hokkaido kısmı hâlâ doğal durumunda duruyor.
- Part of Hokkaido still remains in its natural state.
Anlaşma, Amerika Birleşik Devletleri'ne bir kanal bölgesi verdi.
- The treaty gave the United States a canal zone.
Bayoular Amerika Birleşik Devletleri'nin güneyindeki körfez kıyısı bölgelerinde yaygındırlar.
- Bayous are common in Gulf Coast areas of the southern United States of America.
Amerika Birleşik Devletleri'nde 50 eyalet vardır.
- There are fifty states in the United States.
Hoover, 1874'te Iowa çiftlik eyâletinde doğdu.
- Hoover was born in the farm state of Iowa in 1874.
Türkiye Cumhurbaşkanı, paradoksal bir biçimde hukuken devletin başı olmasına rağmen hükümet içinde yasal bir konumu yoktur.
- Paradoxically, the President of Turkey is the de jure head of state but has no legal role in government.
İç savaş sırasında, ülke anarşik bir durum içindeydi.
- While the civil war went on, the country was in a state of anarchy.
0.44 km²'lik Vatikan, dünyanın en küçük ülkesidir.
- Vatican City with its 0.44 km² is the world's smallest state.
Staten Island, New York'un beş bölgesinden biridir.
- Staten Island is one of the five boroughs of New York.
Buradan Empire State binasını görebilirsiniz.
- You can see the Empire State Building from here.
Kendi görüşlerinizi ifade etmekte özgürsünüz.
- You are at liberty to state your own views.
Onun bir dahi olduğunu belirtmek abartı değildir.
- It's not an exaggeration to state that he is a genius.
ABD'nin özel kolejleri ve üniversiteleri özerktir.
- The private colleges and universities of the United States are autonomous.
Tom çok heyecanlı bir durumdaydı.
- Tom was in a very agitated state.
Onlar itirazlarını belirttiler.
- They stated their objections.
Oğlan hoşlandığı kıza bir buket gül vereceğini, onunla konuşacağını ve onu bir kahve içmeye davet edeceğini belirtti.
- The boy stated that he would give a bouquet of roses to the girl that he liked, talk with her, and invite her to have a coffee.
Birleşik Devletlerin İran ile resmi diplomatik ilişkileri bulunmuyor.
- The United States does not have official diplomatic relations with Iran.
Resmi savaş beyanları 1942 yılından bu yana ABD tarzı değildir.
- Formal declarations of war haven't been the United States's style since 1942.
Bir hükümet görevlisinin görkemli malikanesi yağmalanmış.
- A government official's stately mansion was looted.
O görkemli bir adamdı.
- He was a stately man.
And much as they welcome his promise to repeal “don’t ask, don’t tell”, they are dismayed by the stately pace and bungled tactics of his attempts to do so.
State your intentions.
In the fetch state, the address of the next instruction is placed on the address bus.
He stated that he was willing to help.