Yoksulluk onu çalmaya zorladı.
- Poverty drove him to steal.
Çoğu hastalık yoksulluktan sonuçlanır.
- Many diseases result from poverty.
Fakirlik onun çalışmalarına devam etmesini engelledi.
- Poverty prevented him from continuing his studies.
Bu kitabın tavsiyelerini izleyerek, kendimi fakirlikten kurtarabilirdim.
- By following this book's advice, I was able to pull myself out of poverty.
Yoksulluk kapıdan içeri girdiğinde, sevgi pencereden dışarı uçar.
- When poverty comes in at the door, love flies out the window.
Çoğu hastalık yoksulluktan sonuçlanır.
- Many diseases result from poverty.