Hoover, 1874'te Iowa çiftlik eyâletinde doğdu.
- Hoover was born in the farm state of Iowa in 1874.
Minnesota'nın eyalet kuşu sivrisinektir.
- Minnesota's state bird is the mosquito.
1860'ta Lincoln, Birleşik Devletler başkanlığına seçildi.
- In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkentidir.
- Washington is the capital of the United States.
TV aklınızı pasif durumda tutması bakımından zararlıdır.
- TV is harmful in that it keeps your mind in a passive state.
Görünüşe göre onun durumu gerçekti.
- To all appearance his statement was true.
Radyasyon sızıntısının durumunu ve güvenliğini belirlemek zordur.
- It is difficult to determine the state and safety of the radiation leakage.
Gelişmiş bir ülke olsa bile Abd'de hala bazı çok yoksul insanlar var.
- Even though the United States is a developed country, it still has some very poor people.
Hokkaido kısmı hâlâ doğal durumunda duruyor.
- Part of Hokkaido still remains in its natural state.
Anlaşma, Amerika Birleşik Devletleri'ne bir kanal bölgesi verdi.
- The treaty gave the United States a canal zone.
Bayoular Amerika Birleşik Devletleri'nin güneyindeki körfez kıyısı bölgelerinde yaygındırlar.
- Bayous are common in Gulf Coast areas of the southern United States of America.
Amerika Birleşik Devletleri'nde 50 eyalet vardır.
- There are fifty states in the United States.
Hoover, 1874'te Iowa çiftlik eyâletinde doğdu.
- Hoover was born in the farm state of Iowa in 1874.
Türkiye Cumhurbaşkanı, paradoksal bir biçimde hukuken devletin başı olmasına rağmen hükümet içinde yasal bir konumu yoktur.
- Paradoxically, the President of Turkey is the de jure head of state but has no legal role in government.
Amerika Birleşik Devletleri demokratik bir ülkedir.
- The United States of America is a democratic country.
O ülke, Amerika Birleşik Devletleri ile diplomatik ilişkileri kesti.
- That country broke off diplomatic relations with the United States.
Buradan Empire State binasını görebilirsiniz.
- You can see the Empire State Building from here.
Staten Island, New York'un beş bölgesinden biridir.
- Staten Island is one of the five boroughs of New York.
Kendi görüşlerinizi ifade etmekte özgürsünüz.
- You are at liberty to state your own views.
Onun bir dahi olduğunu belirtmek abartı değildir.
- It's not an exaggeration to state that he is a genius.
ABD'nin özel kolejleri ve üniversiteleri özerktir.
- The private colleges and universities of the United States are autonomous.
Tom çok heyecanlı bir durumdaydı.
- Tom was in a very agitated state.
Oğlan hoşlandığı kıza bir buket gül vereceğini, onunla konuşacağını ve onu bir kahve içmeye davet edeceğini belirtti.
- The boy stated that he would give a bouquet of roses to the girl that he liked, talk with her, and invite her to have a coffee.
O, konuyu açıkça belirtmiştir.
- He clearly stated that point.
Devlet Başkanı burada resmi bir ziyarette.
- The Head of State is here on an official visit.
Birleşik Devletlerin İran ile resmi diplomatik ilişkileri bulunmuyor.
- The United States does not have official diplomatic relations with Iran.
Bir hükümet görevlisinin görkemli malikanesi yağmalanmış.
- A government official's stately mansion was looted.
O görkemli bir adamdı.
- He was a stately man.
State your intentions.
In the fetch state, the address of the next instruction is placed on the address bus.
He stated that he was willing to help.
... directly into the job and work with state and local governments ...
... state of the nervous system. ...