His teacher tells us he is a star pupil.
En parlak olanı şu küçük yıldızdır.
- That small star is the brightest.
Avrupa Birliği bayrağındaki on iki yıldız, birliğin on iki kurucu üyesini sembolize etmemektedir. O, on iki havariyi sembolize etmektedir.
- The twelve stars on the flag of the European Union do not symbolize the twelve founding members of the union. They symbolize the Twelve Apostles.
Orada kar mı yağıyor? Bak, zaten orada toprağın üstünde belirmeye başlıyor!
- Is it snowing out there? Look, it's already starting to appear on the ground there!
ENERGY STAR, işletmelerin ve bireylerin tasarruf yapmasına ve üstün enerji verimliliği ile iklimimizi korumasına yardımcı olan bir ABD Çevre Koruma Ajansı gönüllü programıdır.
- ENERGY STAR is a U.S. Environmental Protection Agency (EPA) voluntary program that helps businesses and individuals save money and protect our climate through superior energy efficiency.
Her an yağmaya başlayacak gibi. En iyisi şemsiye almak.
- It looks like it will start pouring any second now. Better take an umbrella.
Bir takımın en iyi oyuncusu olmam zordu.
- It was difficult for me to become a starting player.
Tom ünlü bir film yıldızıdır.
- Tom is a famous movie star.
Biz çıkmaya başladığımızda Tom'un ünlü olduğunu bilmiyordum.
- I didn't know Tom was famous when we started dating.
Tom Noel ağacının üzerine bir yıldız koydu.
- Tom put a star on top of the Christmas tree.
Biz başlamadan önce bu işin ne kadar önemli olduğu hakkında birkaç söz söylemek istiyorum.
- Before we get started, I'd just like to say a few words about how important this job is.
Daha önemli konular üzerinde odaklanmaya başlayalım.
- Let's start focusing on more important matters.
Böyle parlak bir yıldız hiç görmedim.
- I had never seen such a shiny star.
En parlak olanı şu küçük yıldızdır.
- That small star is the brightest.
Güneşimizden daha büyük bir sürü yıldız var.
- There exist several stars which are larger than our Sun.
Başlangıç için Kudüsü ziyaret ettim-üç büyük din için kutsal bir yer.
- For a start, I visited Jerusalem - a sacred place for three major religions.
Sana bir şans veriyorum.
- I am giving you a star.
Hala hayatta olduğum için şansıma şükrediyorum.
- I thank my lucky stars that I'm still alive.