1679'da, o bir sinir krizi geçirdikten sonra Newton'un işi durma noktasına geldi.
- In 1679, Newton's work came to standstill after he suffered a nervous breakdown.
Birinci yıldan sonra, hastanın iyileşmesi durma noktasında yavaşladı.
- After the first year, the patient's recovery slowed to a standstill.
Benim iş durgunluktan dolayı işlemez halde.
- My business is at a standstill because of the recession.
The wreck brought traffic to a standstill for hours.