Tom bir alışveriş cümbüşüne devam etti.
- Tom went on a shopping spree.
Benim cümbüşüm için tamamen hazırım.
- I’m totally prepared for my spree.
Tom ve Mary alışveriş çılgınlığına devam etti.
- Tom and Mary went on a shopping spree.
Piyangoyu kazanınca alışveriş çılgınlığına daldı.
- Having won the lottery, she went on a shopping spree.
shooting-spree victim.