spread out, grow larger; broaden

listen to the pronunciation of spread out, grow larger; broaden
İngilizce - Türkçe

spread out, grow larger; broaden teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

expand
genişlemek
expand
{f} büyümek
expand
açındırmak
expand
genişletme

Genişletmek için yer yok. - There's no room to expand.

Üniversitedeki öğrencilerin bu şekilde kültürel ufuklarını genişletme olanağı var. - In this way, the students of the University have the opportunity to expand their cultural horizons.

expand
genleşmek
expand
pirinç
expand
kabarmak
expand
genişle

İşçiler yolu genişletiyor. - The workers are expanding the road.

Üniversite eğitimi bilginizi genişletmek için tasarlanmıştır. - University education is designed to expand your knowledge.

expand
büyütmek

Tom işini büyütmek istedi. - Tom wanted to expand his business.

expand
genleşmek (fizik)genişletmek, büyümek (genel anlamda )

He expands his business everyyear.

expand
genişlet

O, araştırmasını genişletti. - He expanded his research.

Üniversite eğitimi bilginizi genişletmek için tasarlanmıştır. - University education is designed to expand your knowledge.

expand
genişletmek;genişlemek
expand
(Avrupa Birliği) genişle(t)mek, büyü(t)mek
expand
(Tekstil) açmak, yaymak, genişletmek
expand
(fiil) şişirmek, büyütmek, genişletmek, açmak, yayılmak, genişlemek, şişmek, açılmak, gelişmek, büyümek, dönüşmek
expand
açıl/genişle/genişlet
expand
{f} dönüşmek
expand
{f} genişletmek; genişlemek; büyütmek; büyümek
expand
{f} fiz. genleşmek; genleştirmek
İngilizce - İngilizce
{f} expand
spread out, grow larger; broaden