Öğrencilerin çoğu sporları sever.
- Most students like sports.
Çoğu sporlarda en sıkı çalışma yapan takım genellikle eve ekmek parasını getirir.
- In most sports the team that practice hardest usually brings home the bacon.
Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum.
- I like to play sport for fun not for competition.
Sporun her türünü sever.
- He likes all kinds of sports.
Tom bir spor spikeri olmak ister.
- Tom would like to become a sports announcer.
Favori spor spikerin kimdir?
- Who's your favorite sports announcer?
Tom'un sarı bir spor arabası var.
- Tom owns a yellow sports car.
Kırmızı bir spor araba aldım.
- I bought a red sports car.
Tom beyaz bir spor ceket giyiyordu.
- Tom was wearing a white sports jacket.
Tom beyaz bir spor ceket giyiyor.
- Tom is wearing a white sports jacket.
Tom bir spor ceket giyiyor.
- Tom is wearing a sports coat.
Biraz spor yapmak istiyorum.
- I want to do some sport.
Tom spor yapmaktan hoşlanır.
- Tom enjoys playing sports.
Yeni erkek arkadaşın sportif mi?
- Is your new boyfriend sporty?
Scoot, Dario ve Ryan çok sportiflerdi.
- Scott, Dario and Ryan were very sporty.
Ben tenis oynamaktan hoşlanırım. Sen hangi sporu yapmaktan hoşlanırsın?
- I like to play tennis. What sport do you like to play?
Oynamak için favori sporun nedir?
- What's your favorite sport to play?
Avustralyalılar spor ve eğlencede üstündürler.
- Australians excel at sports and entertainment.
Tom kesinlikle onun hakkında örnek bir sporsever.
- Tom certainly is a good sport about it.
... kings they could mean either of two, sports teams or maybe ...
... He is one of the few truly global sports stars. ...