speedy; quick

listen to the pronunciation of speedy; quick
İngilizce - Türkçe

speedy; quick teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

soon
birazdan

O birazdan burada olacak. - He will be here soon.

Tom birazdan burada olmalı. - Tom should be here soon.

soon
neredeyse
soon
pek yakında
soon
hemen

O, kazadan hemen sonra öldü. - He died soon after the accident.

O, üniversiteden mezun olduktan hemen sonra evlendi. - She got married soon after her graduation from the college.

soon
erken

Onu ne kadar erken yaparsan, o kadar iyi. - The sooner you do it, the better it is.

Üzgünüm sana daha erken yazamadım. - I'm sorry I couldn't write to you sooner.

soon
(zarf) çok geçmeden, yakında, pek yakında, birazdan, biraz sonra, çabuk, erken, erkenden, hemen, neredeyse, seve seve
soon
sooner or later er geç
soon
ha bugün ha yarın
soon
er
soon
kolaylıkla
soon
çoka varmaz
soon
I would as soon go asBana göre gitmekle gitmemek birdir
soon
az sonra

Az sonra çay hazırdı. - Soon, the tea was ready.

Gökyüzünün harika rengi az sonra yok oldu. - The beautiful color of the sky soon faded away.

soon
yakın zamanda

Yakın zamanda eve gitmeyi planlıyor musun? - Do you plan on going home anytime soon?

Tom'un yakın zamanda hapishaneden çıkacağı olası değil. - It's unlikely that Tom will get out of prison anytime soon.

soon
yakında

Babam yakında kırk yaşında olacak. - My father will be forty soon.

Babam yakında kırk yaşında olacak. - My father will soon be forty years old.

soon
tercihan
soon
kısa bir süre içinde
soon
z. biraz sonra, birazdan, çok geçmeden, az zaman içinde
İngilizce - İngilizce
soon