Bir gazeteci olarak onun kariyeri seçkin başarılarla doluydu.
- His career as a journalist was full of distinguished achievements.
İnsanlar onun seçkin bir bilim adamı olduğunu düşündü.
- The people thought that he was a distinguished scientist.
Biri diğerinden çok daha canlı olduğundan, orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.
- The original and the copy are easily distinguished since the one is much more vivid than the other.
Bu cihazlar özellikle yüksek kaliteli işçilikle ayırt edilir.
- These devices are distinguished by particularly high-quality workmanship.
Let X be a topological space with a distinguished point p.