Tom her zaman derse ara veriyor.
- Tom is always spacing out in class.
İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı.
- Human beings succeeded in flying into space.
Geometri uzay bilimi ise, zaman bilimi nedir?
- If geometry is the science of space, what is the science of time?
Bu mekanın kutsallığı mutlaktır.
- The sanctity of this space is absolute.
Her cümleden sonra bir çift boşluk bırakın.
- Leave a double space after each sentence.
Hatlar arasında daha fazla boşluk bırakın.
- Leave more space between the lines.
Sen ve senin önündeki araç arasında yeterli açıklık olmalı.
- There must be enough space between you and the car in front of you.
Uzay ve zaman arasında.
- Between space and time.
Hatlar arasında daha fazla boşluk bırakın.
- Leave more space between the lines.
Tom kütüphanenin önündeki boş alanlardan birine parketti.
- Tom parked in one of the empty spaces in front of the library.
Ranzalar, alandan kazanmanın bir yoludur.
- Bunk beds are a way to save space.
Neredeyse Uzayın tüm yönlerinde hareket edebilirsin ancak zaman içinde hareket edemezsin.
- You can move about in all directions of Space, but you cannot move about in Time.
Uzay ve zaman arasında.
- Between space and time.
Hava atomları ve molekülleri sürekli egzosferden uzaya kaçmaktadır.
- Air atoms and molecules are constantly escaping to space from the exosphere.
Uzay yürüyüşleri genellikle işe bağlı olarak, beş ve sekiz saat arasında sürer.
- Spacewalks usually last between five and eight hours, depending on the job.
Bir takım yıldızındaki bireysel yıldızlar birbirlerine çok yakın görünebilir fakat aslında onlar uzayda büyük mesafelerle ayrılabilir ve birbirleriyle hiç gerçek bağlantısı yoktur.
- The individual stars in a constellation may appear to be very close to each other, but in fact they can be separated by huge distances in space and have no real connection to each other at all.
Yer çekimi etkisi her nesneden uzaya doğru her yönde ve sonsuz bir mesafede uzanır.
- The effect of gravity extends from each object out into space in all directions, and for an infinite distance.
Yer yokluğu yüzünden bu sorunu atlamak zorunda kaldım.
- I had to leave out this problem for lack of space.
Yer yokluğu yüzünden bu sorunu atlamak zorunda kaldım.
- I had to leave out this problem for lack of space.
Amerika'da hapishanede mahkumlar için ayrılan yer mahkumlara yeterli değildir.Bu yüzden hapishaneler çok kalabalıktır.
- In the U.S., there are more prisoners than there is jail space for them. So the prisons are overcrowded.
The spacing of the desks in the exam hall was intended to prevent candidates from copying each other's work.
Put some more spacing between those two words to make them more readable.
In digital text, a character representing a space ( ).
Other larger spaces – known as quads – were used to space out lines.
The cities are evenly spaced.
But she as Fayes are wont, in priuie place / Did spend her dayes, and lov'd in forests wyld to space.
The captain spaced the traitors.