soyguncu

listen to the pronunciation of soyguncu
Türkçe - İngilizce
robber

Two robbers broke into a store. - İki soyguncu bir mağazaya girdi.

The robber escaped being punished. - Soyguncu cezalandırılmaktan kaçtı.

(Kanun) stickup man
hijacker
pillager
highjacker
nightwalker
road agent
plunderer
cracksman
highwayman
plunderer, pillager; robber
depredator
burglar

The burglar pointed his gun at the victim. - Soyguncu silahını kurbana doğrulttu.

Burglars broke into his house. - Soyguncular onun evine zorla girdiler.

(someone) who engages in highway robbery
mugger

A mugger robbed him of all of his money. - Bir soyguncu onun parasının hepsini soydu.

The police arranged an ambush to catch the mugger. - Polis soyguncuyu yakalamak için bir pusu düzenledi.

footpad
holdup man
despoiler
harrier
brigand
soyguncu sineği
(Hayvan Bilim, Zooloji) robberfly
soyguncu yatağı
robber's den
soyguncu çetesi
a banditti
pencereden giren soyguncu
cat burglar
silâhlı soyguncu
gunslinger
silâhlı soyguncu
gunsel
silâhlı soyguncu
bandit
silâhlı soyguncu
gunman
silâhlı soyguncu kadın
gun moll
Türkçe - Türkçe
Soygun yapan (kimse)
soyguncu