southron

listen to the pronunciation of southron
İngilizce - Türkçe
İskoç
İngiliz
Güneyli
Englishman
{i} İngiliz
southern
güneyden gelen veya güneyesouthern lights güney yarımkürede geceleri gökyüzünde görülen renkli ışıklar
Englishman
ingiliz erkeği
southern
güneye ait
southern
güney

Yarının toplam güneş tutulması, güney yarımküreden görünür olacaktır. - Tomorrow's total eclipse of the sun will be visible from the southern hemisphere.

Yazın, güney İspanya'da hava çok sıcaktır. - In the summer it's very hot in southern Spain.

Englishman
{ç} Eng.lish.men (îng'glîşmîn)
Englishman
{i} İngiliz erkek, İngiliz
Englishman
{i} İngiliz erkeği
southern
cenubi
southern
güneysel
southern
{s} güneyli

Tom güneyli aksanına sahip. - Tom has a southern accent.

Prusyalılar güneyli Almanlara karşı tetikte olmalıdır. - The Prussians should be on their guard against the southern Germans.

İngilizce - İngilizce
southern
During the American Civil War, someone from American South
southerner, someone from the south
English, from England
Englishman
An inhabitant of the more southern part of a country; formerly, a name given in Scotland to any Englishman
{i} southerner, native or resident of the south; person from England (Scottish use); southern (Scottish use)
southron