Yarın İngiltere'nin güneyinde yağmur yağacak.
- Tomorrow it will rain in the south of England.
Kuzeyde İskoçya, güneyde İngiltere, batıda Galler ve daha batıda da Kuzey İrlanda var.
- In the north, there's Scotland; in the south, England; in the west, Wales; and further west, Northern Ireland.
Termometre sıfırın altında üç derece olarak okuyor.
- The thermometer reads three degrees below zero.
Şimdi sıcaklık sıfırın altında on derece.
- It is ten degrees below zero now.
Dinlemek için aşağıya tıklayın.
- Click below to listen.
Lütfen ayrıntılar için aşağıya bakınız.
- Please see below for details.
İlkbaharda, günler daha uzadığında ve güneş daha ısındığında, o, ilk nar bülbülünün güneyden dönüşünü bekledi.
- In the spring, when the days grew longer and the sun warmer, she waited for the first robin to return from the south.
Kuzeyde İskoçya, güneyde İngiltere, batıda Galler ve daha batıda da Kuzey İrlanda var.
- In the north, there's Scotland; in the south, England; in the west, Wales; and further west, Northern Ireland.
Biz çok aşağıda bir göl gördük.
- We saw a lake far below.
Aşağıdaki odada kim yaşıyor?
- Who lives in the room below?
Aşağıdaki vadiye baktı.
- He looked down at the valley below.
Aşağıdaki odada kim yaşıyor?
- Who lives in the room below?
Görgü tanıkları bombalamadan hemen sonra Tom'un Park Street'te güneye doğru yürüdüğünü gördüler.
- Eye witnesses saw Tom walking south on Park Street just after the bombing.
Tom Park Caddesinde güneye doğru sürüyordu.
- Tom was driving south on Park Street.
Tom güneyden geliyor.
- Tom comes from the south.
Yakında güneyden birçok kırlangıç gelecek.
- Many swallows will come soon from the south.
Benim evim güneye bakıyor.
- My house looks to the south.
En büyük yatak odası güneye bakıyor.
- The largest bedroom faces south.
... heading south of the large bay ...