sour, sharp, or biting to the taste; tart; having the taste of vinegar

listen to the pronunciation of sour, sharp, or biting to the taste; tart; having the taste of vinegar
İngilizce - Türkçe

sour, sharp, or biting to the taste; tart; having the taste of vinegar teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

acid
ekşime
acid
(Tıp) asid

10.5 litre nitrik aside deney için ihtiyacı vardı. - She needed 10.5 liters of nitric acid for the experiment.

Tablet içinde, askorbik asid konsantrasyonu çok düşüktür. - The concentration of ascorbic acid in the tablet is very low.

acid
asit gibi
acid
iğneleyici
acid
acı
acid
kırıcı
acid
asit

Bu madde, asite maruz kalmış olmalı. - The substance must be treated with acid.

Asit yağmuru bir doğa olayı değildir. - Acid rain is not a natural phenomenon.

acid
ekşi

Ananas ve limon gibi asitli meyveler ekşidir. - Acid fruits like pineapples and lemons are sour.

acid
asitli

Limon ve misket limonu asitli meyvedir. - Lemons and limes are acidic fruits.

Ananas ve limon gibi asitli meyveler ekşidir. - Acid fruits like pineapples and lemons are sour.

acid
{s} acı (söz)
acid
{i} lsd
acid
{s} iğneleyici: an acid remark iğneleyici bir söz
acid
(Tıp) Asid a) Turnusolün mavi rengini kırmızıya çevirmek özelliğinde olan, suda eridiği zaman hidrojen iyonları meydana getiren ve bileşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz meydana getirebilen hidrojenli bileşim, hamız; b) Asid karakterli madde; c) Ekşi, asitli
acid
{s} dokunaklı
İngilizce - İngilizce
acid
sour, sharp, or biting to the taste; tart; having the taste of vinegar