I only drink to be sociable.
- Sadece sosyal olmak için içerim.
Tom definitely needs to be a bit more sociable.
- Tom kesinlikle biraz daha sosyal olmalı.
In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
- Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
There may be a killer who looks harmless in any social network.
- Sosyal ağlarda zararsız bir kişi gibi görünen bir katil olabilir.
Germans value a strong social welfare state.
- Almanlar güçlü bir sosyal refah devletine değer verirler.
She attended the lecture on social welfare.
- Sosyal refahla ilgili konferansa katıldı.
The natural sciences are harder than the social sciences.
- Doğa bilimleri sosyal bilimlerden daha zordur.
That university's curriculum covers natural science and social science.
- O üniversitenin müfredatı, doğa bilimleri ve sosyal bilimleri kapsar.