Some questions were asked me by the teacher.
- Öğretmen tarafından bana bazı sorular soruldu.
He's always asking silly questions.
- O her zaman aptal sorular soruyor.
You must answer the question.
- Bu soruyu cevaplamalısın.
You're a beast! You haven't even missed one question!
- Sen sorularda çok iyisin! Birtek soruda başarısız olmadın!
Don't hesitate to ask questions if you don't understand my explanation.
- Açıklamamı anlamazsan sorular sormaktan çekinme.
I'm afraid I'm going to have to ask you some questions.
- Korkarım size bazı sorular sormak zorunda kalacağım.
Interrogative pronouns can be difficult to master in a foreign language.
- Soru zamirleri, yabancı bir dilde ustalaşmak için zor olabilir.
Serious inquiries only, please.
- Ciddi sorular sadece, lütfen.
I made some inquiries.
- Bazı soruşturmalar yaptım.
Please answer all the questions.
- Lütfen bütün soruları cevapla.
He's always asking silly questions.
- O her zaman aptal sorular soruyor.
This problem is worth discussing.
- Bu sorun tartışılmaya değer.
I'm having some problems compiling this software.
- Bu yazılımı derlerken bazı sorunlarla karşılaşıyorum.
They made a website for frequently asked questions about health.
During the interrogation, Fadil appeared to be ready and willing to answer any question.
- Sorgulama sırasında, Fadıl herhangi bir soruyu cevaplamaya hazır ve istekli görünüyordu.
On inquiry, I learned that she was out.
- Soruşturmada onun dışarıda olduğunu öğrendim.
The inquiry did not conclude.
- Soruşturma tamamlanmadı.
I appreciate your answering my enquiry so promptly.
- Soruma çok çabuk cevap verdiğin için minnet duyuyorum.
She is responsible for this broken window.
- Bu kırık pencereden o sorumludur.
It is I that am responsible for the accident.
- Kazadan sorumlu olan benim.