soruşturma

listen to the pronunciation of soruşturma
Türkçe - İngilizce
{i} investigation

The police continued their investigation. - Polis soruşturmaya devam etti.

Tom is a suspect in a homicide investigation. - Tom bir cinayet soruşturmasında bir şüphelidir.

inquiry

On inquiry, I learned that she was out. - Soruşturmada onun dışarıda olduğunu öğrendim.

The inquiry did not conclude. - Soruşturma tamamlanmadı.

quest
enquiry
probe
examination
inquest

The inquest returned a verdict of accidental death. - Soruşturma bir kaza sonucu ölüm olarak geri döndü.

An inquest will be conducted. - Soruşturma yapılacaktır.

disquisition
(Hukuk) interrogation, enquiry, inquiry, investigation
question
inquiries

Tom is helping us with our inquiries. - Tom soruşturmalarımızda bize yardım ediyor.

I made some inquiries. - Bazı soruşturmalar yaptım.

inquisitional
questionnaire
hearing
inquisitorial
verification
investigation, investigating
checkback
inquisition
investigation, inquiry, inquest; questionnaire
(Politika, Siyaset) interrogation
ascertainment
{i} enquiring
ınquiry

This discovery opened up the floodgates to research and led to the establishment of the discipline as a legitimate field of inquiry. - Bu keşif araştırma yapmak için bent kapaklarını açtı ve soruşturmanın meşru alanı olarak disiplin kurulmasına neden oldu.

The inquiry did not conclude. - Soruşturma tamamlanmadı.

soruşturmak
{f} investigate
soruşturma açmak
to open an investigation
soruşturma açmak
institute an inquiry
soruşturma başlatmak
institute an inquiry
soruşturma bürosu
inquiries office
soruşturma ile ilgili
inquisitorial
soruşturma kurulu
board of inquiries
soruşturma yapan kimse
querist
soruşturma yapmak
make inquiries
soruşturma önlemleri
(Hukuk) investigative measures
soruşturmak
inquire

She hired a private detective to inquire into the case. - O, davayı soruşturmak için özel bir dedektif kiraladı.

soruşturmak
ascertain
soruşturmak
{f} probe
soruşturmak
sure
soruşturmak
(Kanun) prosecute
soruşturmak
check
soruşturmak
look
soruşturmalar
enquiries
soruştur
enquire
soruştur
{f} enquiring
soruşturmak
check back
soruşturmak
verify
soruşturmak
make investigations
soruşturmak
check up on
soruşturmak
look into
soruşturmak
query
soruşturmak
check out
Birleşik Devletler Federal Soruşturma Bürosu
(Askeri) Federal Bureau of Investigation
Uluslar arası Suç Soruşturma Eğitim Yardım Programı (DOJ)
(Askeri) International Crime Investigative Training Assistance Program (DOJ)
adli soruşturma
oyer
adli soruşturma yapılabilir
triable
cezai soruşturma
criminal proceedings
gizli soruşturma
(Hukuk) covert investigation
günlük istihbarat özeti; istihbarat bilgi sistemi; Savunma Bakanlığı Soruşturma
(Askeri) daily intelligence summary; defense information system; Defense Investigative Service; distributed interactive simulation
idari soruşturma
administrative inquiry
idari soruşturma
administrative investigation
ortak soruşturma ekibi
(Hukuk) joint investigation team
soruşturmak
enquire
soruşturmak
inquire into

She hired a private detective to inquire into the case. - O, davayı soruşturmak için özel bir dedektif kiraladı.

soruşturmak
to investigate, inquire into
soruşturmak
check up
soruşturmak
to investigate, to inquire into, to ascretain
soruşturmak
make inquiries
soruşturmak
canvass
soruşturmak
sift
tahkikat/soruşturma
(Hukuk) investigation
ön soruşturma
precognition
ön soruşturma
preliminary hearing
Türkçe - Türkçe
Herhangi bir konuyla ilgili durum veya tutumu belirlemek için düzenlenmiş ayrıntılı ve kapsamlı soru dizisi
Anket
Bir idari veya adli makamın yöneltiği inceleme, tahkik, tahkikat
Herhangi bir konuda ilgili kişilere soru yönelterek bilgi toplama işi, sormaca, tetkik, tahkik, anket
Soruşturmak işi
Bir idari veya adli makamın yöneltiği inceleme, tahkikat
tahkik
sorgu sual
soruşturma kurulu
Herhangi bir konuda soruşturma yapmak üzere oluşturulmuş kurul, tahkikat komısyonu
soruşturma raporu
Soruşturma kurulunun hazırlamış olduğu yazılı belge
Soruşturmak
tahkik etmek
Soruşturmalar
tahkikat
soruşturmak
Öğrenmek istenilen şeyi inceden inceye ve birçok kişiye sormak
soruşturmak
Öğrenmek istenilen şeyi inceden inceye ve birçok kişiye sormak: "Paramıza mı göz dikiyorlar, hele bir inceden inceye soruşturalım."- A. Gündüz
ön soruşturma
Yapılacak soruşturmayla ilgili olarak önceden yapılan soruşturma
İngilizce - Türkçe

soruşturma teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

(olay) yerinde soruşturma
yerinde tetkik
soruşturma