Herhangi bir şeyden pişman olmak istemiyorum.
- I don't want to regret anything.
Bende geriye bakmak ve yaptıklarım için pişman olmak eğilimi yoktur.
- I don't tend to look back and regret what I've done.
Bence herkes biraz pişmanlık ile kendi çocukluğuna geri bakar.
- I think everyone looks back on their childhood with some regret.
Tom gece geç saatlerde verdiği karardan pişmanlık duyuyor.
- Tom regrets the decision he made late last night.
O ciddi bir hata üzerinde üzüntüsünü gösterdi
- She showed her regret over the serious mistake.
Hayatında geriye baktığında, o derin üzüntü duymuştur.
- She regretted deeply when she looked back on her life.