During the interrogation, Fadil appeared to be ready and willing to answer any question.
- Sorgulama sırasında, Fadıl herhangi bir soruyu cevaplamaya hazır ve istekli görünüyordu.
Dan was allowed into the interrogation room.
- Dan'in sorgu odasına girmesine izin verildi.
Are you questioning my authority?
- Otoritemi mi sorguluyorsun?
Why are you questioning them?
- Neden onları sorguluyorsun?
Some board members questioned his ability to run the corporation.
- Bazı yönetim kurulu üyeleri onun şirketi işletme yeteneğini sorguladı.
The police questioned him closely.
- Polisler onu yakından sorguladı.