sor

listen to the pronunciation of sor
Türkçe - İngilizce
(Bilgisayar) prompt

His curiosity prompted him to ask questions. - Onun merakı onu sorular sormaya teşvik etti.

Prompt action prevents trouble in the future. - Zamanında yapılan eylem gelecekteki sorunu engeller.

{f} asked

She asked him where he lived. - O, ona nerede yaşadığını sordu.

I asked him what his name was. - Ona adının ne olduğunu sordum.

{f} inquiring

Tom looked at Mary inquiringly. - Tom Mary'ye sorgulayarak baktı.

The police were inquiring into the suspect's past. - Polis şüphelinin geçmişini soruşturuyordu.

{f} asking

I had scarcely entered the class before the students started asking questions. - Sınıfa girer girmez öğrenciler sorular sormaya başladı.

As soon as I entered the class, the students started asking questions. - Öğrenciler sorular sormaya başladığında sınıfa henüz girmiştim.

inquire of
ask

Ask a six-year-old, not a sixty-year-old. - Altı yaşındaki birine sorun, altmış yaşındaki birine değil.

She asked him where he lived. - O, ona nerede yaşadığını sordu.

soru sor
ask a question
bana sor
ask me
bir de bana sor
tell me about it
bir kez sor
(Bilgisayar) ask once
kimlik sor
(Bilgisayar) get identity
word alanı ekle: sor
(Bilgisayar) insert word field: ask
İngilizce - İngilizce
Statutory Orders and Regulations
Statement of Requirements A phrase used in tenders to specify exactly what is needed
Statement of Requirements
Source of Repair CN - Contractor OO - Hill AFB, Ogden UT, OO/ALC SA - Kelly AFB, San Antonio TX, SA/ALC SM - McClellan AFB, Sacremento CA, SM/ALC WR - Warner-Robins AFB, Warner-Robins GA -->
the Statement of Requirement, also known as SOW, describes the procurement deliverables
İngilizce - Türkçe
(Askeri) ihtiyacın beyanı (statement of requirement)