He beat the dog with a stick.
- O, bir sopayla köpeği dövdü.
The dog can bring back a stick.
- Köpek bir sopayı geri getirebilir.
The boy has a bat under his arm.
- Çocuğun kolunun altında bir beyzbol sopası var.
Tom is the on-deck batter.
- Tom sopa vurmaya hazır.
She beat him to death with a golf club.
- O bir golf sopası ile onu öldüresiye dövdü.
Tom was beaten to death with a golf club.
- Tom bir golf sopasıyla ölesiye dövüldü.
Tom walks with a cane.
- Tom bir sopayla yürür.
An old man walking with a cane asked Tom to help him across the street.
- Bir sopa ile yürüyen yaşlı adam Tom'un onun caddeyi geçmesine yardım etmesini istedi.
Layla bludgeoned Sami to death.
- Leyla, Sami'yi sopayla ölümüne dövdü.