Tom ve Mary er geç evlenecekler.
- Tom and Mary will get married sooner or later.
Er geç farkına varacak.
- She will notice sooner or later.
Her zaman Tom ve Mary'nin sonunda evleneceklerini düşündüm.
- I always thought that Tom and Mary would eventually get married.
Tom sonunda kendi bilgisayarına ücretsiz bir veritabanı uygulamasını yüklemeyi anladı.
- Tom eventually figured out how to install a free database application on his computer.
Polis en sonunda Tom'u yakaladı.
- The police eventually arrested Tom.
Fadıl en sonunda İslam'a geçti.
- Fadil eventually converted to Islam.
Tom sonuç olarak yapmasını istediğimiz her şeyi yaptı.
- Tom eventually did everything we asked him to do.
Nihayet serbest bırakıldım.
- I was eventually released.
Tom nihayet Boston'dan ayrıldı.
- Tom eventually left Boston.
Sonuçta işler değişti.
- Things eventually changed.
Sonuçta her şeyi bana anlatacaksın.
- You'll tell me everything eventually.
He’ll turn up sooner or later.