sonrası teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- post
Obstetrics deals with pregnancy, childbirth, and the postpartum period.
- Doğum doktorluğu, gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemle ilgilenir.
Tom belongs to the postwar generation.
- Tom savaş sonrası kuşağa aitti.
- sequel
- after
Tom couldn't get to sleep till after three last night.
- Tom dün gece üçten sonrasına kadar uyuyamadı.
Ann often plays tennis after school.
- Ann genellikle okul sonrası tenis oynuyor.
- sonra
- after
After I returned from Turkey, my Turkish deteriorated.
- Türkiye'den döndükten sonra Türkçem zayıfladı.
We clean our classroom after school.
- Okuldan sonra sınıfımızı temizleriz.
- sonra
- later
He returned home three hours later.
- Üç saat sonra eve geri döndü.
Did the error occur right from the start or later on? - When?
- Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?
- sonrası sağlık
- (Konuşma Dili) 1. That's all!/That's the long and short of it! 2. Never mind!/Forget it!
- soğuk savaş sonrası dönem
- (Hukuk) post-Cold War era
- sonra
- afterward
She was very well before lunch, but felt sick afterward.
- O, öğle yemeğinden önce çok iyiydi, ama sonrasında hasta hissetti.
Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
- Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
- sonra
- post
Osteoporosis is more common in advanced age, and is often a concern for post-menopausal women.
- Osteoporoz ileri yaşlarda daha yaygındır ve genellikle menopoz sonrası kadınlar için bir sorundur.
The book was published posthumously.
- Bu kitap, ölümünden sonra yayımlandı.
- sonra
- then
If you see a mistake, then please correct it.
- Eğer bir yanlış görürsen sonra lütfen düzelt.
If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
- İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.
- sonra
- afterwards
Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
- Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
- Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
- ameliyat sonrası
- postoperatively
- ameliyat sonrası
- (Tıp) post-surgical
- ameliyat sonrası
- (Tıp) postop
- ergenlik sonrası
- postpubescent
- ergenlik sonrası
- postpubertal
- garanti sonrası
- (Ticaret) post warranty
- lise sonrası
- (Eğitim) post-secondary
- lise sonrası
- post secondary
- lise sonrası eğitim
- (Eğitim) higher education
- menopoz sonrası
- (Tıp) postmenopause
- mezuniyet sonrası
- (Tıp) postgraduate
- pazarlama sonrası
- post-marketing
- sanayi sonrası toplum
- post industrial society
- sonra
- otherwise
Don't waste your youth, otherwise you'll regret it later.
- Gençliğini boş harcama, aksi durumda daha sonra pişman olursun.
- sonra
- forth
- sonra
- in
- sonra
- (İnşaat) sonar
- sonra
- and later
She looked like a teacher, and later I found that she actually is one.
- O bir öğretmene benziyordu ve sonra aslında onun bir öğretmen olduğunu keşfettim.
- sonra
- in future
- sonra
- post-
In the post-War period, up until 1975, Emperor Showa prayed at the Yasukuni Shrine a total of 8 times.
- Savaş sonrası dönemde, İmparator Showa 1975 yılına kadar Yasukuni Tapınağında toplam 8 kez dua etti.
After returning from war, many soldiers show signs of post-traumatic stress syndrome.
- Savaştan döndükten sonra birçok asker travma sonrası stres sendromu belirtileri gösteriyor.
- sonra
- epi-
- sonra
- then by
- sonra
- onwards
- sonra
- thereafter
- tedavi sonrası
- (Tıp) post treatment
- tedavi sonrası
- (Tıp) post-treatment
- tedavi sonrası
- (Tıp) after treatment
- üretim sonrası
- post-production
- sonra
- since
After the operation I was happy, since I managed to eliminate the cancer.
- Kanserden kurtulduğum için, ameliyattan sonra mutluydum.
Since my husband became sick he's lost as much as 20 kilograms and his pants are now baggy.
- Kocam hasta olduktan sonra 20 kilo kadar verdi ve şu anda pantolonu bol geliyor.
- sonra
- {f} next
What happened next, I don't know.
- Daha sonra ne oldu bilmiyorum.
I'm getting off the train at the next stop.
- Sonraki durakta trenden ineceğim.
- sonra
- and
Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
- Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
The water pipes froze and then burst.
- Su boruları dondu ve sonra patladı.
- 11 eylül sonrası
- after September 11
- 11 eylül sonrası
- Post-9/11
- 11 eylül sonrası
- Post-September 11
- sonra
- the then
- sonra
- after it
- öğle sonrası
- afternoon
- afet sonrası dönem
- postimpact phase
- ameliyat sonrası
- postoperative
- ameliyat sonrası ağrı
- (Tıp) post-surgical pain
- ameliyat sonrası bakım
- (Tıp) post operative care
- bağbozumu sonrası üzüm toplamak
- glean
- borsa sonrası piyasa
- (Ticaret) kerb market
- borsa sonrası sokak piyasası
- (Ticaret) kerb market
- borsa sonrası sokakta devam eden işlemler
- curb market
- buzul sonrası göl
- (Coğrafya) postglacial lake
- buzul sonrası çağ
- (Coğrafya) postglacial age
- buzul çağı sonrası yaş
- (Çevre) postglacial age
- deney sonrası
- post-experimental
- doğum sonrası
- post natal
- doğum sonrası
- postnatal
- doğum sonrası
- 1. postnatal. 2. postpartum. 3. postnatal period
- doğum sonrası ağrılar
- afterpains
- emeklilik sonrası
- (Ticaret) post-retirement
- emeklilik sonrası çalışma maaşı
- half-pay
- erozyon sonrası sifiloid
- (Tıp) posterosive syphiloid
- etki sonrası
- (Tıp) aftereffect
- evlilik sonrası
- post nuptial
- fatura sonrası teslimat
- (Ticaret) post-posting
- geleneksellik sonrası düzey
- (Pisikoloji, Ruhbilim) postconventional level
- gerilim sonrası
- post-tension
- gerilim sonrası
- posttension
- gün batımı sonrası kızıllık
- afterglow
- güneş sonrası losyon
- after sun lotion
- harp sonrası dönem
- (Hukuk) post-war period
- hasat sonrası kalan başakları toplamak
- glean
- hipnoz sonrası amnezi
- (Pisikoloji, Ruhbilim) posthypnotic amnesia
- hipnoz sonrası telkin
- (Pisikoloji, Ruhbilim) posthypnotic suggestion
- iş sonrası
- after hours
- kolaylaştırılmış faaliyet sonrası incelemesi
- (Askeri) facilitated after-action review
- komunizm sonrası balkanlar
- (Politika, Siyaset) post-communist balkans
- kongre sonrası tur
- (Turizm) post-convention tour
- kriz sonrası
- (Askeri) off the crisis
- menopoz sonrası osteoporoz
- (Tıp) postmenopausal osteoporosis
- mesai sonrası
- after hours
- müşterek faaliyet sonrası model inceleme sistemi
- (Askeri) joint model after-action review system
- müşterek faaliyet sonrası raporlama sistemi
- (Askeri) joint after-action reporting system
- müşterek faaliyet sonrası raporu
- (Askeri) joint after-action report
- nöbet (kriz) sonrası uyku
- (Tıp) postictal sleep
- olay sonrası
- post-factum
- patlama sonrası rüzgar
- (Askeri) afterwinds
- pazarlama sonrası gözetim
- (Tıp) post marketing surveillance
- pozitif imaj sonrası
- positive afterimage
- salıverilme sonrası yardım
- aftercare
- satış sonrası servis
- after sales service
- satış sonrası servis
- after-sales service
- savaş sonrası
- postwar
The merchant accumulated tremendous fortune during the postwar era.
- Tüccar, savaş sonrası döneminde muazzam servet biriktirdi.
Tom belongs to the postwar generation.
- Tom savaş sonrası kuşağa aitti.
- savaş sonrası nevroz
- battle fatigue
- savaş sonrası ruhsal bozukluk
- combat fatigue
- seferberlik sonrası
- (Askeri) post mobilization
- sevişme sonrası aşk oyunu
- afterplay
- sevkiyat sonrası
- (Ticaret) post-shipment
- smolt sonrası
- (Denizbilim) post-smolt
- sonra
- what follows, the rest: İşin sonrası kolay. The rest of the job's easy
- sonra
- subsequent to
- sonra
- after: ondan sonra after that
- sonra
- subsequently
Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?
- Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?
Tom was subsequently arrested.
- Tom daha sonra tutuklandı.
- sonra
- sequel
- sonra
- otherwise, or else
- sonra
- later, afterwards, then
- sonra
- after; afterwards; later; then; in future; otherwise
- sonra
- following
Following the accident he recovered quickly.
- Kazadan sonra o çabucak iyileşti.
She married him the following year.
- Bir sonraki yıl o onunla evlendi.
- sonra
- a later time: Bunu sonraya bırakmalı. This ought to be left for a later time
- sonra
- epi
- taarruz sonrası üssü
- (Askeri) poststrike base
- tahliye sonrası yardım
- aftercare
- teslimat sonrası
- post-delivery
- uyuşturucu sonrası gevşeme
- flash
- uçak yolculuğu sonrası sersemlik
- jet fatigue
- uçak yolculuğu sonrası sersemlik
- jet syndrome
- uçak yolculuğu sonrası sersemlik
- jet lag
- yahudilerin sürgün sonrası dağılmaları
- dispersion
- yemek sonrası
- postprandial
- yemek sonrası yenilen şey
- afters
- yortu sonrası sekiz günlük dönem
- octave
- çalışma saatleri sonrası
- after hours
- çatışma sonrası harekatlar
- (Askeri) posthostilities operations
- ölüm sonrası
- posthumousness
- ölüm sonrası verilen ödül
- (Askeri) posthumous award
- üniversite sonrası eğitimle ilgili
- postgraduate