son kez

listen to the pronunciation of son kez
Türkçe - İngilizce
last

He has done better than last time. - O, son kez yaptığından daha iyi yaptı.

I'll lend you money, but mind you, this is the last time. - Sana borç para vereceğim, ama aklında bulunsun, bu son kez.

for the last time

On June 21st, 1974, José had breakfast with Liliana for the last time. - 21 Haziran, 1974'te Jose son kez Liliana ile birlikte kahvaltı yaptı.

I saw her for the last time. - Ben onu son kez gördüm.