somutlaşma

listen to the pronunciation of somutlaşma
Türkçe - İngilizce
embodiment
concretion, becoming concrete
somut
{s} tangible

There's no tangible connection. - Somut bir bağlantı yok.

somut
{s} concrete

Our plans are not yet concrete. - Planlarımız henüz somut değil.

Express your idea concretely. - Fikrinizi somut bir biçimde ifade edin.

somut
concrete (as opposed to abstract)
somut
{s} physical

We never were physical. - Biz asla somut değildik.

somutlaşmak
{f} concrete
somut
(Ticaret) tangibles
somutlaşmak
concretize
somut
palpable

I have a palpable proof. - Somut bir kanıtım var.

somut
concrete müşahhas, konkre
somut
perceptible
somutlaşmak
to concretize, become concrete
somutlaşmak
to concretize, to become concrete
somutlaşma