Beşikteki bebek çok şirindir.
- The baby in the cradle is very pretty.
Olmak istediğinizde oldukça şirin olabilirsiniz.
- You can be pretty charming when you want to be.
Onun çok sevimli olan bir kızı var.
- He has a daughter who is very pretty.
Sevimli olan bir kızı var.
- He has a daughter who is pretty.
Senden oldukça memnunum.
- I am pretty pleased with you.
Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.
- This park is pretty big; it has a lot of trees and many flowers.
Tom her şeyin iyi gideceğinden oldukça emin.
- Tom is pretty sure everything will go well.
Tom notasız piano çalmada oldukça iyidir.
- Tom is pretty good at playing piano by ear.
Tom epeyce utangaç, değil mi?
- Tom is pretty shy, isn't he?
Dave'in yeni arabası için epeyce para ödediğine bahse girerim.
- I bet Dave paid a pretty penny for his new car.
Tom oldukça çok şey yiyebilir.
- Tom can eat pretty much anything.
Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.
- This park is pretty big; it has a lot of trees and many flowers.