Beşikteki bebek çok şirindir.
- The baby in the cradle is very pretty.
Şirin ol ve kapa çeneni!
- Be pretty and shut up!
Onun çok sevimli olan bir kızı var.
- He has a daughter who is very pretty.
Şüphesiz sevimli, ama güzel değil.
- She is no doubt pretty, but she isn't beautiful.
O araba satıcısı oldukça acayip bir adam.
- That car salesman was a pretty off the wall kind of guy.
Hava sıcaktı. Ve hava oldukça nemliydi.
- The weather was hot. And pretty humid.
Tom her şeyin iyi gideceğinden oldukça emin.
- Tom is pretty sure everything will go well.
Tom Mary'yi oldukça iyi biliyor.
- Tom knows Mary pretty well.
Dave'in yeni arabası için epeyce para ödediğine bahse girerim.
- I bet Dave paid a pretty penny for his new car.
Tom epeyce utangaç, değil mi?
- Tom is pretty shy, isn't he?
İngilizce çok zor, değil mi?
- English is pretty hard, isn't it?
Jane çok güzel ve nazik.
- Jane is very pretty and kind.