something you bought for some reason that hangs in a plastic bag in your closet

listen to the pronunciation of something you bought for some reason that hangs in a plastic bag in your closet
İngilizce - Türkçe

something you bought for some reason that hangs in a plastic bag in your closet teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

suit
uymak
suit
takım elbise

O kırmızı kravat takım elbisene uymuyor-Niçin yeşil olanını takmıyorsun? - That red tie doesn't go with your suit. Why don't you wear the green one?

Ben yeni bir takım elbise satın almak için çok fakirim. - I'm too poor to buy a new suit.

suit
{i} elbise

O elbise pahalı bir görünüme sahip. - That suit has an expensive look.

Diğer takım elbiseye gücün nasıl yetebilir? - How can you afford another suit?

suit
kapama
suit
çok yakışmak
suit
gitmek
suit
(Kanun) dava ikame etme
suit
dava

Ona karşı bir boşanma davası açtı. - She filed a suit for divorce against him.

Doktora bir dava açtım. - I brought a suit against the doctor.

suit
belli amaçla kullanılan giysi
suit
yakışmak
suit
{i} (erkek için) takım elbise; (kadın için) döpiyes
suit
takım elbise tayyör
suit
{f} yaraşmak
suit
{f} uydurmak
suit
follow suit iskambilde takıma uymak
suit
{f} uyum sağlamak
suit
(Tekstil) takım, kostum, tayyör
suit
{f} memnun etmek
suit
{i} kur

Geppetto'nun cebinde bir kuruşu yoktu, bu yüzden oğluna çiçekli bir kağıttan küçük bir takım, bir ağacın kabuğundan bir çift ayakkabı ve biraz hamurdan küçük bir kep yaptı. - Geppetto did not have a penny in his pocket, so he made his son a little suit of flowered paper, a pair of shoes from the bark of a tree, and a tiny cap from a bit of dough.

Onun diğer talibinin olduğunu öğrendiğinde, ciddi olarak ona kur yapmaya başladı. - He began courting her in earnest when he found out that she had another suitor.

İngilizce - İngilizce
suit
something you bought for some reason that hangs in a plastic bag in your closet

    Heceleme

    some·thing you bought for some rea·son that hangs in a plas·tic bag in your clos·et

    Türkçe nasıl söylenir

    sʌmthîng yu bôt fôr sʌm rizın dhıt hängz în ı plästîk bäg în yôr kläzıt

    Telaffuz

    /ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈyo͞o ˈbôt ˈfôr ˈsəm ˈrēzən ᴛʜət ˈhaɴɢz ən ə ˈplastək ˈbag ən ˈyôr ˈkläzət/ /ˈsʌmθɪŋ ˈjuː ˈbɔːt ˈfɔːr ˈsʌm ˈriːzən ðət ˈhæŋz ɪn ə ˈplæstɪk ˈbæɡ ɪn ˈjɔːr ˈklɑːzət/