Ben, bir çift kayak botu satın almak istiyorum.
- I want to buy a pair of ski boots.
Erkek kardeşim, bir araba satın almak için yeterince zengindir.
- My brother is rich enough to buy a car.
İnsanlar bütün gece bana içki ısmarlamaktadır.
- People have been buying me drinks all night.
Sana akşam yemeği ısmarlamak istiyorum.
- I'd like to buy you dinner.
Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam.
- I never go out without buying something.
Ne satın almak istiyorsun?
- What do you want to buy?
At only $30, the second-hand kitchen table was a great buy.