something which allows for the release of one's desires

listen to the pronunciation of something which allows for the release of one's desires
İngilizce - Türkçe

something which allows for the release of one's desires teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

outlet
{i} priz

Elektrik prizine reçel döktüm ve bir kısa devre vardı. - I spilled jam on the electric outlet and there was a short circuit.

Bilgisayarım doğru şekilde topraklanmış bir prize bağlı. - My computer is connected to a properly grounded outlet.

outlet
{i} satış yeri
outlet
(Ticaret) satış noktası
outlet
çıkış yeri
outlet
çıkış mili
outlet
çıkış yolu
outlet
çıkış ağzı
outlet
delik
outlet
ağız
outlet
{i} fiş
outlet
{i} dışarı çıkacak yer, çıkış yeri, çıkış, kapı, çıkak, çıkıt
outlet
çıkış yer
outlet
{i} çıkış

Yaratıcılığım modern dilleri öğrenerek bir çıkış noktası buluyor. - My creativity finds an outlet through learning modern languages.

Bu kanalizasyon çıkışı artık kullanılmıyor. - This sewage outlet is no longer in use.

outlet
(Biyoloji) çıkım
outlet
(Tıp) Dışarı çıkacak yer, yol, ağız, delik, mahreç
outlet
elek fiş
outlet
(isim) priz, fiş, çıkış, yol, ağız, açılma fırsatı, pazar, satış yeri
outlet
{i} yol
outlet
{i} pazar
İngilizce - İngilizce
outlet
something which allows for the release of one's desires

    Heceleme

    some·thing which allows for the re·lease of one's desires

    Türkçe nasıl söylenir

    sʌmthîng hwîç ılauz fôr dhi rilis ıv wʌnz dîzayırz

    Telaffuz

    /ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈhwəʧ əˈlouz ˈfôr ᴛʜē rēˈlēs əv ˈwənz dəˈzīərz/ /ˈsʌmθɪŋ ˈhwɪʧ əˈlaʊz ˈfɔːr ðiː riːˈliːs əv ˈwʌnz dɪˈzaɪɜrz/