something that serves to illustrate or explain a rule

listen to the pronunciation of something that serves to illustrate or explain a rule
İngilizce - Türkçe

something that serves to illustrate or explain a rule teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

example
{i} örnek

Niçin onların şikâyet ettikleri sadece benim? Onlar sadece beni örnek veriyorlar ve beni bir günah keçisi olarak kullanıyorlar. - Why am I the only one they complain of? They're just making an example out of me and using me as a scapegoat.

Twitter, saçmalıklara iyi bir örnektir. - Twitter is a good example of absurdity.

example
kip
example
mesala
example
make an example of ibret olsun diye cezalandırmak
example
for example örneğin
example
set a good example iyi örnek olmak
example
{i} misal

Bir misal verebilir misin? - Can you give an example?

Şimdiye kadar ilk kez bir misal verdim. - This is the first time I've ever given an example.

example
{i} ders

Biz onun dersini izlemeliyiz. - We should follow his example.

example
meselâ

Mesela, İngilizceyi seviyor musun? - For example, do you like English?

Hayvanları seviyorum, mesela kediler ver köpekleri. - I like animals, for example, cats and dogs.

example
{i} ibret
İngilizce - İngilizce
example
something that serves to illustrate or explain a rule

    Heceleme

    some·thing that serves to il·lus·trate or ex·plain a rule

    Türkçe nasıl söylenir

    sʌmthîng dhıt sırvz tı îlıstreyt ır îkspleyn ı rul

    Telaffuz

    /ˈsəmᴛʜəɴɢ ᴛʜət ˈsərvz tə ˈələsˌtrāt ər əkˈsplān ə ˈro͞ol/ /ˈsʌmθɪŋ ðət ˈsɜrvz tə ˈɪləsˌtreɪt ɜr ɪkˈspleɪn ə ˈruːl/