Fırında çalışan kız şirin.
- The girl who works at the bakery is pretty.
Mary bugün çok şirin görünüyor.
- Mary looks pretty today.
Şüphesiz sevimli, ama güzel değil.
- She is no doubt pretty, but she isn't beautiful.
Sevimli olan bir kızı var.
- He has a daughter who is pretty.
O oldukça güzel söyledi.
- She sang pretty well.
Senden oldukça memnunum.
- I am pretty pleased with you.
Tom Mary'yi oldukça iyi biliyor.
- Tom knows Mary pretty well.
Tom Fransızcayı oldukça iyi konuşabilir.
- Tom can speak French pretty well.
Tom epeyce zengin, değil mi?
- Tom is pretty rich, isn't he?
Dave'in yeni arabası için epeyce para ödediğine bahse girerim.
- I bet Dave paid a pretty penny for his new car.
Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.
- This park is pretty big; it has a lot of trees and many flowers.
Beşikteki bebek çok şirindir.
- The baby in the cradle is very pretty.
I'll get you, my pretty, and your little dog, too!.