something that is immoral or not good

listen to the pronunciation of something that is immoral or not good
İngilizce - Türkçe

something that is immoral or not good teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

wrong
yanlış

Zarfın üstüne yanlış adres yazdım. - I wrote the wrong address on the envelope.

O bana hırsızlığın ne kadar yanlış bir şey olduğunu anlattı. - She told me how it was wrong to steal.

wrong
{i} haksızlık

Bir insanı öyle kandırmak haksızlık. - It's wrong to trick people like that.

Bizi ona haksızlık etmekle suçladı. - He accused us of wronging him.

wrong
{i} yanlış yol

Yanlış yolda gidiyorsunuz. - You're going the wrong way.

Yanlış yola girmiş olmalıyız. - We must've taken the wrong road.

wrong
kanuna aykırı fiil
wrong
(Askeri) HATALI; YANLIŞ: "Son yayınınız hatalıydı; bunun doğru şekli ---dır" anlamına gelen bir ön kelime
wrong
yalancı
wrong
sakıncalı
wrong
kötülük etmek
wrong
gerçeğe uymayan
wrong
haksızlık etmek

Bizi ona haksızlık etmekle suçladı. - He accused us of wronging him.

wrong
ters

O kazağını ters yüz giydi. - He put on his sweater wrong side out.

Beklenenin tersine sen hatalıydın. - You were wrong after all.

wrong
ahlakdışı
wrong
{s} 1. yanlış, gerçeğe uymayan: He gave the wrong answer. Yanlış cevap verdi. We're on the wrong road. Yanlış yoldayız. We boarded the wrong
wrong
{s} uygunsuz
wrong
kusur

Kusura bakmayın ama, anlattıklarınızın hiçbir önemi yok. - Don't take this the wrong way, but what you have related doesn't matter.

Onda fiziksel olarak hiçbir kusur yok. - There's nothing physically wrong with him.

wrong
fena surette
wrong
{f} günahına girmek
wrong
zulüm
wrong
{f} eziyet etmek
wrong
(isim) haksızlık, hata, suç, yanlış yol
İngilizce - İngilizce
wrong

Injustice is a heinous wrong.

something that is immoral or not good

    Heceleme

    some·thing that I·s im·mor·al or not good

    Türkçe nasıl söylenir

    sʌmthîng dhıt îz îmôrıl ır nät gîd

    Telaffuz

    /ˈsəmᴛʜəɴɢ ᴛʜət əz əˈmôrəl ər ˈnät gəd/ /ˈsʌmθɪŋ ðət ɪz ɪˈmɔːrəl ɜr ˈnɑːt ɡɪd/