something taught by a religious or philosophical authority

listen to the pronunciation of something taught by a religious or philosophical authority
İngilizce - Türkçe

something taught by a religious or philosophical authority teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

teaching
öğretmenlik

Burası, onun öğretmenlik yaptığı okul. - This is the school where she is teaching.

Onun mesleği öğretmenliktir. - Her occupation is teaching.

teaching
öğretim

Ben bu öğretim yöntemine inanıyorum. - I believe in this method of teaching.

Öğretim tarzımın yanlış olduğunu düşünüyor musun? - Do you think that my way of teaching is wrong?

teaching
{f} öğret

Tüm öğretmenler gençtiler ve öğretmeyi sevdiler. - All our teachers were young and loved teaching.

Hayatını İngilizce öğreterek kazanıyor. - He earns his living by teaching English.

teaching
ders

Okulu müdürümüz derse girmez. - Our principal does no teaching.

Flandre'da İngilizce olarak ders veren profesör ve öğretim elemanlarının yüzde 10 ila 20 arasındakileri, gerekli dil seviyesine ulaşmadılar. - In Flanders between 10 and 20 percent of professors and lecturers teaching in English did not attain the required language level.

teaching
öğreti

Ben bu öğretim yöntemine inanıyorum. - I believe in this method of teaching.

Tom bize Fransızca öğretiyor. - Tom is teaching us French.

teaching
(isim) ders, öğretim, öğretme, öğretmenlik
teaching
{i} öğreti, ilke
teaching
{i} öğretme, öğretim
teaching
öğretim/öğreti
teaching
teaching machine öğretici makina
İngilizce - İngilizce
teaching

Many follow the teachings of Confucius.

something taught by a religious or philosophical authority

    Heceleme

    some·thing taught by a re·li·gious or phi·lo·soph·i·cal au·tho·ri·ty

    Türkçe nasıl söylenir

    sʌmthîng tôt bay ı rilîcıs ır fîlısäfîkıl ıthôrıti

    Telaffuz

    /ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈtôt ˈbī ə rēˈləʤəs ər ˌfələˈsäfəkəl əˈᴛʜôrətē/ /ˈsʌmθɪŋ ˈtɔːt ˈbaɪ ə riːˈlɪʤəs ɜr ˌfɪləˈsɑːfɪkəl əˈθɔːrətiː/