Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

something secret or unexplainable; unknown

listen to the pronunciation of something secret or unexplainable; unknown
İngilizce - Türkçe

something secret or unexplainable; unknown teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

mystery
{i} sır

Sanırım onun karısını öldürme nedeni hâlâ bir sır. - I think the reason why he killed his wife is still a mystery.

Onun kendini niçin öldürdüğü hâlâ bir sır. - Why he killed himself is still a mystery.

mystery
{i} gizem

Cinayet gizem olarak kalır. - The murder remains a mystery.

O, gizemi açıklamada zorluk çekmedi. - He had no difficulty explaining the mystery.

mystery
{i} esrar
mystery
{i} bilinmeyen
mystery
{i} muamma

Rusya, bir muammanın içindeki gizemle sarılmış bir bilmece. - Russia is a riddle wrapped in a mystery inside an enigma.

Dün artık mazi oldu. Yarın ise muamma. Bugün ise avuçlarımızın içinde bize sunulmuş bir armağandır. - Yesterday is history, tomorrow is a mystery, but today is a gift. That is why it is called the present.

mystery
{i} esrarengizlik
mystery
sis perdesi
mystery
giz

Aşk, sürekli olarak gizem ve sefalettir. - Love is mystery and misery indefinitely.

O, gizemi açıklamada zorluk çekmedi. - He had no difficulty explaining the mystery.

mystery
anlaşılmaz şey
mystery
{i} hikmet
İngilizce - İngilizce
mystery

The truth behind the events remains a mystery.

something secret or unexplainable; unknown