something secret or unexplainable; unknown

listen to the pronunciation of something secret or unexplainable; unknown
İngilizce - Türkçe

something secret or unexplainable; unknown teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

mystery
{i} sır

Sanırım onun karısını öldürme nedeni hâlâ bir sır. - I think the reason that he killed his wife is still a mystery.

Uykunun önemine rağmen, onun amacı bir sırdır. - Despite the importance of sleep, its purpose is a mystery.

mystery
{i} gizem

Cinayet gizem olarak kalır. - The murder remains a mystery.

Bugün, İngilizce dilek kipinin gizemini çözeceğiz. - Today, we are going to unravel the mystery of the English subjunctive.

mystery
{i} esrar
mystery
{i} bilinmeyen
mystery
{i} muamma

Rusya, bir muammanın içindeki gizemle sarılmış bir bilmece. - Russia is a riddle wrapped in a mystery inside an enigma.

Dün artık mazi oldu. Yarın ise muamma. Bugün ise avuçlarımızın içinde bize sunulmuş bir armağandır. - Yesterday is history, tomorrow is a mystery, but today is a gift. That is why it is called the present.

mystery
{i} esrarengizlik
mystery
sis perdesi
mystery
giz

Aşk, sürekli olarak gizem ve sefalettir. - Love is mystery and misery indefinitely.

Bu gizemi çözen biri oldu mu? - Has anybody solved this mystery?

mystery
anlaşılmaz şey
mystery
{i} hikmet
İngilizce - İngilizce
mystery

The truth behind the events remains a mystery.

something secret or unexplainable; unknown