something or someone that doesnt quite make it

listen to the pronunciation of something or someone that doesnt quite make it
İngilizce - Türkçe

something or someone that doesnt quite make it teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

almost
hemen hemen

Tom ve Mary hemen hemen her zaman okuldan sonra tenis oynarlar. - Tom and Mary almost always play tennis after school.

Tom ve Mary hemen hemen her gün kavga ederler. - Tom and Mary quarrel almost every day.

almost
az daha

Az daha treni kaçırıyordum. - I almost missed the train.

almost
neredeyse

Polis, neredeyse bir aydır çalınan eşyaları arıyor. - The police have been searching for the stolen goods for almost a month.

Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg neredeyse bir kazanova. - The founder of Facebook, Mark Zuckerberg, is almost a casanova.

almost
yaklaşık olarak

Roman yaklaşık olarak 20,000 adet sattı. - The novel has sold almost 20,000 copies.

almost
adeta

Tom adeta bir kız gibi gözüküyor. - Tom almost looks like a girl.

almost
az kaldı, az kalsın, az daha, neredeyse: He almost died. Az
almost
az kalsın

Tom az kalsın ölüyordu o kazada. - Tom almost died in that accident.

Tom'a az kalsın araba çarpıyordu. - Tom almost got hit by a car.

almost
hemen hemen: This picture's almost done. Bu resim hemen hemen bitti
İngilizce - İngilizce
almost
something or someone that doesnt quite make it