İngilizce - Türkçe
something offered at a reduced price as an inducement to buy something else teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- premium
- kesenek
- premium
- (Ticaret) acyo
- premium
- yüksek kaliteli
- premium
- değer payı
- premium
- mükafat
- premium
- ödül
- premium
- sigorta primi
Sen sigorta primi olarak ayda 10.000 yen ödüyorsun.
-You pay 10,000 yen a month as an insurance premium.
- premium
- {i} çıraklık ücreti
- premium
- yarışmada verilen ödül
- premium
- {i} prim
Benim primlerim yükselecek mi?
-Will my premiums go up?
Sigorta primleri artacak mı?
-Will insurance premiums go up?
- premium
- {i} kâr payı
- premium
- {i} tic. acyo, prim
- premium
- {i} ikramiye
- premium
- itibari değeri üstünde
- premium
- çok rağbette
- premium
- (Avrupa Birliği) prim ; ek ücret
- premium
- hisse senetleri veya paranın mübadele farkı
- premium
- (isim) prim, ödül, ikramiye, kâr payı, getiri, çıraklık ücreti
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
something offered at a reduced price as an inducement to buy something else teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- premium
something offered at a reduced price as an inducement to buy something else
Heceleme
some·thing offered at a re·duced price as an in·duce·ment to buy some·thing elseTürkçe nasıl söylenir
sʌmthîng ôfırd ät ı ridust prays äz ın îndusmınt tı bay sʌmthîng elsTelaffuz
/ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈôfərd ˈat ə rēˈdo͞ost ˈprīs ˈaz ən ənˈdo͞osmənt tə ˈbī ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈels/ /ˈsʌmθɪŋ ˈɔːfɜrd ˈæt ə riːˈduːst ˈpraɪs ˈæz ən ɪnˈduːsmənt tə ˈbaɪ ˈsʌmθɪŋ ˈɛls/
Resimler
Favoriler